Olur olmaz, pardon, oldun olmadın
Durdun, kalbimin cebine saklandın
...
Çellolar küfretti suratıma bil diye söylüyorum
Çok sesli bir rastlantıydı haritama bakındım
Manası neydi ben faturaları dahi ödeyemem
Kalktım sana saklayacağım hayata başladım
Sokakları kirletiyorum şimdi kediler isyanda
Çöpleri karıştırıyorum eskimiş sesler var orda
En pejmurde İstanbul'u aşırdım sabahın körü
Öğlen vakti anlayacaklar ortadan kayboluşunu
Sonra nedir o senin kimyası bozuk naraların
Sanki senden yüzlerce sensizlikse sonsuzluk
...
akıl almaz, sanki, aklım yaşlandı
çoğulsun, seni kendimde saklayamam
Emre Gürkan Kanmaz
Fotoğraf : Brian Jagd Mauritzen
16 Aralık 2011 Cuma
13 Aralık 2011 Salı
10 Aralık 2011 Cumartesi
Oldukça, sen olmadıkça ...
Oldukça akıyor zaman
Rimelinden
Fahiş fiyatıyla gecenin
Fahişe demirlerin
Bildirisi gibi duvara_
Duvar gibi bir adama
Oldukça resmediyorum
Eserinden
Faydalanıyordum rabbın,
Saatin ayarlanması biraz
İçkime buz koymak diyorum
Şehrin orta yeridir bu bar :
Savunmasız kalbim ...
...
...
Oldukça Can baba şimdi
Oldukça bir çocuğum hayali
Yani hep donuma işiyorum
Çok olduğunla
Olmadıkça sen ...
Emre Gürkan Kanmaz
Fotoğraf : Andrey Vahrushew
Rimelinden
Fahiş fiyatıyla gecenin
Fahişe demirlerin
Bildirisi gibi duvara_
Duvar gibi bir adama
Oldukça resmediyorum
Eserinden
Faydalanıyordum rabbın,
Saatin ayarlanması biraz
İçkime buz koymak diyorum
Şehrin orta yeridir bu bar :
Savunmasız kalbim ...
...
...
Oldukça Can baba şimdi
Oldukça bir çocuğum hayali
Yani hep donuma işiyorum
Çok olduğunla
Olmadıkça sen ...
Emre Gürkan Kanmaz
Fotoğraf : Andrey Vahrushew
Heceyıkayan
Heyelan.
Nerde görsem tanırım.
…
*Bir çocuğun ötenazisiz gözlerinden
Yağmalanıyor onca şiir
Onca dünya
*Olanca hızıyla kesiliyor soluğundan
Doksan yaşında umut
*Otobüsler, yoksa obualar mıydı
Sessizlik yutan ?
*Beyaz adama soruyor kolu çalınmış
Büyüme yetisi olmayan tanrı :
- Bayım, kolum yeniden çıkar mı ?
*Salınımsız kanın dahi anlatacağı vardır
Yoksa etin içinde devrim yaratır
…
İşte her hecenin anlam kaçığıdır riya
Emre Gürkan Kanmaz
Fotoğraf : Andrey Vahrushew
Ucu Ucuna
Ucu ucuna bir fayda
Sağlayabilir inanç
Bir uçurumun ucunda
Ucu ucuna bir yalnızlıkla …
Emre Gürkan Kanmaz
Fotoğraf : Kharlamov Sergey
24 Kasım 2011 Perşembe
Temelinden sarsılan rüzgar açlığı
Çok korkmayın, az üşüyün
Çünkü burda bir oyun başladı mı ... ?
...
Aslında kimden öte bir sesleniş motiflenmiş
Yemek çekleri mesela gülümsemeleri doyuruyor
Bir Angela mesela küllerini oğulları yerine tüketirken
Salaş çekinceleriniz olabilir mi adlandıramadığınız ?
Ülkemin her kadınını sevme suçundan yakalanırsam
Bütün kocalar Che'den daha çok benimseyebilirler beni
Temelinden sarsılan rüzgar açlığıyla kıvrandırabiliriz
Tanrıyı değilse de umut dilendiren kavalyecibaşıları
Böyle de şiir olur mu canım demeyin yalvarabilirim de
Ajanları peşime takarsınız tümceleyin olur bitiverir
Bir kedi ciğerinden yırtar alkole yatmış sokaklarımızı
Böyle de yazılmaz da demeyin böyle bir hayat var çünkü
Kompliman sayılmaz yüzleriniz ancak güzelce çizilir
Teorik olarak masalların kapılarını örtmeyişi sanki
İşte bu bizim büyük çaresizliğimizmiş yeni öğrendim
Elektromekanik okumamanın eksikliğinden olamaz
Kimin yanılgısıdır blues bakan gündendiler, söyleyin
Kimin aşkı peyderpey onurlandırmışlığı teminattır
Kimdir o, bir peygamber edasıyla tümden unutturma
Yeteneği vardır; cümbür cemaat hayatın aritmetiğini ?
Saklamayın n'olur ben külyutmazım kökümde, n'aber ?
Bir krizantem intihar edecekse yeryüzü istifleyebilirim
Sigara külüyle hatta bir kız kulesi, acemkürdi makam
Tokmaklayabilirim ruhlarınızı falakadan demleyebilirim
Mavi kırmızı siyah ya da evren alabildiğine renksizlik
Sahi, hırsızı aleyh kılan meşru müdaafanın hukukuna
Kuble ihtiyacıyla ihya edebilir miyim şiirin imgelemini
Yoksa olamaz mı böyle birşey yoksa çıldırıyor muyum ?
Sakat tarihimde şoselerinden utanmışken kalbimin
Irmaklar kadar hayret verici özelliğiyle fena devingen
Fazlaca hoyrat inatla feminen dahice ve limonatalı
Masum bir yaşanmışlığım olacaktı ceketimin cebinde
Şimdi bütün bir resmin negatifine çıkarımda bulunsam
Bana allı pullu olmasa da sanki bir manzara kalacaktır
Kat izinden başlayabilirim aslında sesimin, tercihen ;
Yapraksızlığı gibi mevsimin ortası çıplak ağaç yanımla
Anımsa lütfen ! Ayrıksı bir inançtı elmanın çürük sözü
Lunaparklarından utanırdı buralarda sonsuz çocuklar
Ben de sonsuzdum lakin çocuk olmayı nasıl olduysa
Adil olmayan bir muhakeme salonundayken unuttum ...
...
Size ne deniyorsa onu yapın
Çünkü vicdanınız alkışvari patladı ..!
Emre Gürkan Kanmaz
Fotoğraf : Kharlamov Sergey
Çünkü burda bir oyun başladı mı ... ?
...
Aslında kimden öte bir sesleniş motiflenmiş
Yemek çekleri mesela gülümsemeleri doyuruyor
Bir Angela mesela küllerini oğulları yerine tüketirken
Salaş çekinceleriniz olabilir mi adlandıramadığınız ?
Ülkemin her kadınını sevme suçundan yakalanırsam
Bütün kocalar Che'den daha çok benimseyebilirler beni
Temelinden sarsılan rüzgar açlığıyla kıvrandırabiliriz
Tanrıyı değilse de umut dilendiren kavalyecibaşıları
Böyle de şiir olur mu canım demeyin yalvarabilirim de
Ajanları peşime takarsınız tümceleyin olur bitiverir
Bir kedi ciğerinden yırtar alkole yatmış sokaklarımızı
Böyle de yazılmaz da demeyin böyle bir hayat var çünkü
Kompliman sayılmaz yüzleriniz ancak güzelce çizilir
Teorik olarak masalların kapılarını örtmeyişi sanki
İşte bu bizim büyük çaresizliğimizmiş yeni öğrendim
Elektromekanik okumamanın eksikliğinden olamaz
Kimin yanılgısıdır blues bakan gündendiler, söyleyin
Kimin aşkı peyderpey onurlandırmışlığı teminattır
Kimdir o, bir peygamber edasıyla tümden unutturma
Yeteneği vardır; cümbür cemaat hayatın aritmetiğini ?
Saklamayın n'olur ben külyutmazım kökümde, n'aber ?
Bir krizantem intihar edecekse yeryüzü istifleyebilirim
Sigara külüyle hatta bir kız kulesi, acemkürdi makam
Tokmaklayabilirim ruhlarınızı falakadan demleyebilirim
Mavi kırmızı siyah ya da evren alabildiğine renksizlik
Sahi, hırsızı aleyh kılan meşru müdaafanın hukukuna
Kuble ihtiyacıyla ihya edebilir miyim şiirin imgelemini
Yoksa olamaz mı böyle birşey yoksa çıldırıyor muyum ?
Sakat tarihimde şoselerinden utanmışken kalbimin
Irmaklar kadar hayret verici özelliğiyle fena devingen
Fazlaca hoyrat inatla feminen dahice ve limonatalı
Masum bir yaşanmışlığım olacaktı ceketimin cebinde
Şimdi bütün bir resmin negatifine çıkarımda bulunsam
Bana allı pullu olmasa da sanki bir manzara kalacaktır
Kat izinden başlayabilirim aslında sesimin, tercihen ;
Yapraksızlığı gibi mevsimin ortası çıplak ağaç yanımla
Anımsa lütfen ! Ayrıksı bir inançtı elmanın çürük sözü
Lunaparklarından utanırdı buralarda sonsuz çocuklar
Ben de sonsuzdum lakin çocuk olmayı nasıl olduysa
Adil olmayan bir muhakeme salonundayken unuttum ...
...
Size ne deniyorsa onu yapın
Çünkü vicdanınız alkışvari patladı ..!
Emre Gürkan Kanmaz
Fotoğraf : Kharlamov Sergey
23 Kasım 2011 Çarşamba
Heyecan Sığınakları
Yığınak diye bir kelime var mıdır _
…
1 –
Aklın en köşeli tarafını geçince
Kendini deldirmeden
Kalbin en oturaklı tarafında
Yazmaya başlamalısın.
Fışkırmalısın kan gibi, kan-ter içle
Panter bir eda vukusuna üzülme
Sen çünkü en sabit hareketsin düzlemde,,,
…
2 -
Anlaşılamamak bir tabure midir,
Ya da kedilenmiş bir Dali ?
Sahi
Sahil boyunca açılıyor zaman
Dahil üstelik bütün mavi
Azmaya başlamalısın
Sivilce gibi ergenlik gibi
Delirmiş penis uçları gibi
Ama pornografi şiir gibi
İpeksi olmalı …
…
3 –
Sebebinden yoksun her sigarada
Buluşuyor bir orman dolusu yağmur
Ceketimin cebiyle
Free as the wind çalıyor boyna
Upuzun kadınlardan hoşlanan renklerden
Herhangi birisin sen şimdi öylesin şimdi
Öğlesin belki kupkuru yüzünle çatlak yaz
Ben niye ıslağın ortasıyım, o da ayrı konu
Bana kalacaksa
…
4 –
Şükür ki şükredebilir insan
Kisvesiz yapabilir üstelik bunu
Sen ben Ayça onlar her daim herkes
Çok kez susabilir de ayrıca bir çocuğun
Reçelli oyuncaklarına
…
5 –
Midenin yırtık donundan da fırladın mı
Bak abisi işlem o zaman tamam …
…
…
2011
Emre Gürkan Kanmaz
Fotoğraf : David Paul Lyon
…
1 –
Aklın en köşeli tarafını geçince
Kendini deldirmeden
Kalbin en oturaklı tarafında
Yazmaya başlamalısın.
Fışkırmalısın kan gibi, kan-ter içle
Panter bir eda vukusuna üzülme
Sen çünkü en sabit hareketsin düzlemde,,,
…
2 -
Anlaşılamamak bir tabure midir,
Ya da kedilenmiş bir Dali ?
Sahi
Sahil boyunca açılıyor zaman
Dahil üstelik bütün mavi
Azmaya başlamalısın
Sivilce gibi ergenlik gibi
Delirmiş penis uçları gibi
Ama pornografi şiir gibi
İpeksi olmalı …
…
3 –
Sebebinden yoksun her sigarada
Buluşuyor bir orman dolusu yağmur
Ceketimin cebiyle
Free as the wind çalıyor boyna
Upuzun kadınlardan hoşlanan renklerden
Herhangi birisin sen şimdi öylesin şimdi
Öğlesin belki kupkuru yüzünle çatlak yaz
Ben niye ıslağın ortasıyım, o da ayrı konu
Bana kalacaksa
…
4 –
Şükür ki şükredebilir insan
Kisvesiz yapabilir üstelik bunu
Sen ben Ayça onlar her daim herkes
Çok kez susabilir de ayrıca bir çocuğun
Reçelli oyuncaklarına
…
5 –
Midenin yırtık donundan da fırladın mı
Bak abisi işlem o zaman tamam …
…
…
2011
Emre Gürkan Kanmaz
Fotoğraf : David Paul Lyon
10 Ekim 2011 Pazartesi
Elit ya da bir öykü başlangıcı
Elit bir şey yapalım seninle şimdi
Ben bardakları sen çaydanlığı hazırla
Böreği dilimleyelim elimiz soğan koksun
Zaman masamıza uğrar soluklanmaya
Sevimler de gelsin konuşalım şiirden
Çamaşır suyunda bekletilen maskelerden
Ya da yüzümüz yıkanamaz bir gerçek
Ama konuşalım susmayalım bu seferlik
Sevmek elit mi ya da aldatma olasılığı
Halı desenleri şirindir öykülerde ne güzel
Geçişi ipeksi şarkılarla erinçli sevişmek
Düş kurmalar kadar paha biçilemezdir
Elit bir şey yapalım seninle şimdi
Çiçekleri gezdirelim sokaklarımızda
Başlayıp içimizdeki topraklardan
2010 / İstanbul
Emre Gürkan Kanmaz
İllüstrasyon / Fotoğraf : Dan Park
Ben bardakları sen çaydanlığı hazırla
Böreği dilimleyelim elimiz soğan koksun
Zaman masamıza uğrar soluklanmaya
Sevimler de gelsin konuşalım şiirden
Çamaşır suyunda bekletilen maskelerden
Ya da yüzümüz yıkanamaz bir gerçek
Ama konuşalım susmayalım bu seferlik
Sevmek elit mi ya da aldatma olasılığı
Halı desenleri şirindir öykülerde ne güzel
Geçişi ipeksi şarkılarla erinçli sevişmek
Düş kurmalar kadar paha biçilemezdir
Elit bir şey yapalım seninle şimdi
Çiçekleri gezdirelim sokaklarımızda
Başlayıp içimizdeki topraklardan
2010 / İstanbul
Emre Gürkan Kanmaz
İllüstrasyon / Fotoğraf : Dan Park
Üşüyen
Üşüyen bir sigara mıdır ağzında ...?
…
Yakartop boşlukta selamlıyorsun
/Yakmayacak ışıklarını bu gece şehrim/
Duman kafalı başıboş tamtamlarımı
Adi bir öfkenin elinden gelen tam da bu
Açmazda olduğunu bildiğinden emin
Ağzına dayıyor mitralyöz makyajlı tanrıyı
Sanki kuşların etsiz tadıyız, iyi mi
Sözcük bağışlamayacak kibirli şiirleri
Ve dahi aşk katı bir maden değilmiş
…
Üşüyen biz olmalıyız sigaranın ağzında
2011 / İstanbul
Emre Gürkan Kanmaz
Fotoğraf :Antoneta Wotringer
…
Yakartop boşlukta selamlıyorsun
/Yakmayacak ışıklarını bu gece şehrim/
Duman kafalı başıboş tamtamlarımı
Adi bir öfkenin elinden gelen tam da bu
Açmazda olduğunu bildiğinden emin
Ağzına dayıyor mitralyöz makyajlı tanrıyı
Sanki kuşların etsiz tadıyız, iyi mi
Sözcük bağışlamayacak kibirli şiirleri
Ve dahi aşk katı bir maden değilmiş
…
Üşüyen biz olmalıyız sigaranın ağzında
2011 / İstanbul
Emre Gürkan Kanmaz
Fotoğraf :Antoneta Wotringer
Moruk
Moruk, Beyza’dan ayrıldım bu gün
Annem sürekli telefonla konuşuyor
Arsızlık diz boyu kulaklarımda, iç çamaşırım
Şehla bir ıslaklığın iç gıdıklayıcı rengi
Kardeşim sürekli topuklu giyiyor
Moruk, olmuyor, böyle olmuyor
Göze göz sese ses bir karşılıkmış hayat
Kırışık ya da ılık bir tümceden medet
Umuyorum vallahi çok umutsuzum
Vallahi demişken oruç tutar gibi
Çok bağlıyım bağımsızlığın boğumuna
Moruk, kapalım bi büyük kusalım sonra
Duş alalım, yıldızlar hep geceleri işer
Nasıl bir derde düşelim, evet nasıl biz de
Bilmiyoruz ya hani, dur bakalım .. kısmet
Bu arada arada kalmak fiili bizi selamlasın
Çakmak lazım aklımıza tertemiz günceyi
Moruk, ilaçlamalı yani bütün saf dokuları
Gevende müziğiyle soluklanalım zeminen
Feminen bir kimlik çıksın sonra adımıza
Annem aslında bu kadar uzun konuşmaz
Nasıl oldu anlamadım ahizeden boşandık
Çok uzun yolların kısacık adları olurmuş
Saçlarımız uzadıkça adımızdan harflerin
İpliklerinden başlayıp kati çözülmelerine
Şahit olduğumuzda kim bilir neremizle
Tamamlamaya çalışacağız takribi ömrünü
Seyahatimizin, kim bilecek ki bunu moruk ?
Tamam hadi ben olası depremleri soslarken
Sen ulu orta bir kediyi boğuyor olamazsın
Dolamazsın mesela bacaklarından başlayıp
Misket kadar gözlerinle çeketinin iç cebine
Tanrısından sıkıldığın Marmara Denizi’nin
Söyler misin arkadaşım, şimdi haksız mıyım ?
Moruk, kız ayrıldı sonunda benden iyi mi
Kaçtır ihmal ediyordum ruhundan öpmeyi
Sonra hala baktım kardeşim topuklu topuklu
Nasıl desem … şiire açık bir başkaldırı bu
Birden bitmeyecekmiş gibi her şey, korkunç
Azıcık aşım ağrısız başım, ölümü düşlüyorum
2011 / İstanbul
Emre Gürkan Kanmaz
Fotoğraf : Salvador Sabater
Annem sürekli telefonla konuşuyor
Arsızlık diz boyu kulaklarımda, iç çamaşırım
Şehla bir ıslaklığın iç gıdıklayıcı rengi
Kardeşim sürekli topuklu giyiyor
Moruk, olmuyor, böyle olmuyor
Göze göz sese ses bir karşılıkmış hayat
Kırışık ya da ılık bir tümceden medet
Umuyorum vallahi çok umutsuzum
Vallahi demişken oruç tutar gibi
Çok bağlıyım bağımsızlığın boğumuna
Moruk, kapalım bi büyük kusalım sonra
Duş alalım, yıldızlar hep geceleri işer
Nasıl bir derde düşelim, evet nasıl biz de
Bilmiyoruz ya hani, dur bakalım .. kısmet
Bu arada arada kalmak fiili bizi selamlasın
Çakmak lazım aklımıza tertemiz günceyi
Moruk, ilaçlamalı yani bütün saf dokuları
Gevende müziğiyle soluklanalım zeminen
Feminen bir kimlik çıksın sonra adımıza
Annem aslında bu kadar uzun konuşmaz
Nasıl oldu anlamadım ahizeden boşandık
Çok uzun yolların kısacık adları olurmuş
Saçlarımız uzadıkça adımızdan harflerin
İpliklerinden başlayıp kati çözülmelerine
Şahit olduğumuzda kim bilir neremizle
Tamamlamaya çalışacağız takribi ömrünü
Seyahatimizin, kim bilecek ki bunu moruk ?
Tamam hadi ben olası depremleri soslarken
Sen ulu orta bir kediyi boğuyor olamazsın
Dolamazsın mesela bacaklarından başlayıp
Misket kadar gözlerinle çeketinin iç cebine
Tanrısından sıkıldığın Marmara Denizi’nin
Söyler misin arkadaşım, şimdi haksız mıyım ?
Moruk, kız ayrıldı sonunda benden iyi mi
Kaçtır ihmal ediyordum ruhundan öpmeyi
Sonra hala baktım kardeşim topuklu topuklu
Nasıl desem … şiire açık bir başkaldırı bu
Birden bitmeyecekmiş gibi her şey, korkunç
Azıcık aşım ağrısız başım, ölümü düşlüyorum
2011 / İstanbul
Emre Gürkan Kanmaz
Fotoğraf : Salvador Sabater
20 Ağustos 2011 Cumartesi
Radde bağımlısı
" Karakter her zaman bendim,
Sadece kurnazca saklanıyordum ... "
Jorge Luis Borges
...
Hasarlı bir kelebek kanadı
Bu öykünün başlangıcı
Yoksa yollar, arabalar
Daha lastik izleri varolmadı
Katarakt bir katre
Olur mu hiç demeyin lütfen
Sizin sihirli bir belleğiniz olsa
İnanın kedileri kent bilirsiniz
Ve ölümün narin tadı
Eskimeyecek bir radde adı
Ben bu yoğunluğun kalbine
Giden yolu bildiğimden yazıyorum
Ben bir bağımlı olarak radde
Çoğunluğunda bulunmak
İçin şair olmaya çalıştığımı
İtiraf etmek zorundayım
Sevgili dostlarım
-ya da genel adıyla insanlık-
Sizi kandırmaya çalışmıyorum ...
...
Emre Gürkan Kanmaz
2011 / İstanbul
Fotoğraf : Daniel Henrik Hoga

Sadece kurnazca saklanıyordum ... "
Jorge Luis Borges
...
Hasarlı bir kelebek kanadı
Bu öykünün başlangıcı
Yoksa yollar, arabalar
Daha lastik izleri varolmadı
Katarakt bir katre
Olur mu hiç demeyin lütfen
Sizin sihirli bir belleğiniz olsa
İnanın kedileri kent bilirsiniz
Ve ölümün narin tadı
Eskimeyecek bir radde adı
Ben bu yoğunluğun kalbine
Giden yolu bildiğimden yazıyorum
Ben bir bağımlı olarak radde
Çoğunluğunda bulunmak
İçin şair olmaya çalıştığımı
İtiraf etmek zorundayım
Sevgili dostlarım
-ya da genel adıyla insanlık-
Sizi kandırmaya çalışmıyorum ...
...
Emre Gürkan Kanmaz
2011 / İstanbul
Fotoğraf : Daniel Henrik Hoga
N'aber ?
Caddelerin hoşuma gitmiyor !
Çünkü ben foseptik değilim,
Çünkü bir çiçeğin köpüklü ağzı gibi baştanbaşa bir şehri
Yenileyemem.
Küfrü bizzat öteleyemediğin gibi
Beni de çekemiyorsun
Biliyorsun
Çünkü ben inşaat değilim,
Çivilerden betonlardan yani kütlelerden amne harcırahı
Kesemem
Kilitli taşların fazla itici !
Çünkü yolların bir yere gitmediği
Aşikar olsa da bir öyküdür tutturmuş gidiyoruz
Sahi
Nedir filmleri kitapları büyülü kılan ?
Bir yılan ?
Bir fizan ?
Hafızan ?
Viyadüklü kalbin tıkanıyor !
Çünkü fasiküller aşkına zımbalanan sesin
Kırışıyor
Çünkü körelen bir törpü gibi ellerini ellerim
Yıpratıyor
Çünkü kalın yazılan harfler eksik klavyende
N'aber ?
...
Galiba hoşuna gitmiyorum !..
Emre Gürkan Kanmaz
Hayal Bilgisi Dergisi / 4. Sayı / Temmuz 2011
Fotoğraf : Matthew Loeber
Çünkü ben foseptik değilim,
Çünkü bir çiçeğin köpüklü ağzı gibi baştanbaşa bir şehri
Yenileyemem.
Küfrü bizzat öteleyemediğin gibi
Beni de çekemiyorsun
Biliyorsun
Çünkü ben inşaat değilim,
Çivilerden betonlardan yani kütlelerden amne harcırahı
Kesemem
Kilitli taşların fazla itici !
Çünkü yolların bir yere gitmediği
Aşikar olsa da bir öyküdür tutturmuş gidiyoruz
Sahi
Nedir filmleri kitapları büyülü kılan ?
Bir yılan ?
Bir fizan ?
Hafızan ?
Viyadüklü kalbin tıkanıyor !
Çünkü fasiküller aşkına zımbalanan sesin
Kırışıyor
Çünkü körelen bir törpü gibi ellerini ellerim
Yıpratıyor
Çünkü kalın yazılan harfler eksik klavyende
N'aber ?
...
Galiba hoşuna gitmiyorum !..
Emre Gürkan Kanmaz
Hayal Bilgisi Dergisi / 4. Sayı / Temmuz 2011
Fotoğraf : Matthew Loeber
22 Mayıs 2011 Pazar
Delirme delisi
Sen, beni açıyorsun
HAVAYA DEĞEN AĞIZIM
Biz, şiirin henüz icad edilişi
Olmalıyız .
Tartışmak için ayaklarımızı
Üzülmek için safra kesemizi
Unutalım .
Bu arada
Yıpratmak lazım
Sesini
Yalnızlığın
Yalnız
Delirince
Ekim gibi
Göğsüme
Matematiğini
Unutuyorum
İnsanlık tarihinin …
Emre Gürkan Kanmaz
Fotoğraf : Rossen Nickolov
16 Nisan 2011 Cumartesi
Meczup Marşı
Zamanın unutkanlığını yırtıyor
Ah, tanrıya çekirdek kokusu gençliğim ..!
Susuşum ışık kırılması gibi uzuyor
//
Ben
Granit kökenli kızların avuçlarında doğdum
Akşamları sızdıran
Paris komünü tadında
Elegan yalnızlığımın üstüne kustum sonra,
Yavruağzı konuşmaktı sevda
Şoselerini kazıtan punkçı kentim gibiydiniz
Heryerinde haşlanmış ses bombaları
Anneler de vardı : Akordu yağmalanmış lead gitarlar
Astarlar,asetatlar..
Koşularını tamamlayamayan vasat atlar ;
Evren yaması değmesin gözüme
Dikkat edin,hasar patlar !
. . .
Yokluğun su yosunlu elipsi
Mekanın salaşlığını sınıyor
Evet tanrım,evet günebakan tarlası kalbim,
Ben insanlık,
Kainat ben,
Klasist bir meczubum maalesef ...
...
Emre Gürkan Kanmaz
2011 / Konya
Fotoğraf : Hugh Hoffman
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)