6 Ocak 2012 Cuma

Şiirin tanrısı ya da aynadaki ruj lekesinin otobiyografik yalnızlığı için deneme



Soslanmış bir yalnızlığın içine sürüklenirken
Etine dolgun her yaprakta görülebilen vasat kimyanın
Tok sesleriyle ünlü sokaklarına kurşunlarıyla bağlı
Bir makineli tüfek kimliğinden sıyrılabilmiş,
Ve aynadaki ruj lekesi gibi
Otobiyografisinde çatlaklar oluşan çılgın nesline kayıtlı
Sadece ufak bir lekeye benzemektedir
İçimdeki şiirin tanrısı.
Gayet alıngan algısı
Biraz beyinsizlik kurbanı salgısı dolayısıyla
Parmaklarını kırdığı düşüncelerinin üzüntüsü
Şu an bir çocuk nasıl ağlatılıyorsa dünya üzerinde
Öyle ağlatıyor maalesef kendisini,
Kimilerine göre hayatının saçmalamaya programlı oluşu
Naif bir his ya da nitelikli bir dize yaratamayışına neden olduğu gibi
Kimilerine göre de fazlaca günümüz ozan anlayışına metod yoluyla
Tamamen uyuştuğu için mutlu bile sayılabilir esasen.
Tabi bazen de şöyle olacaktır ;
Gürültülerin sonsuzlaştığı anların en güzeliyle
Blues keyfiyle haykıracaktır
Bir böcek gibi
Ölmek istemiyorum diye …





Emre Gürkan Kanmaz
Psychedelic illustration : Gee Greenslade






Hiç yorum yok: