12 Şubat 2010 Cuma

Maada*


Kurtulmanın vakti geldi sessizlikten
Ruhumuza giyip çıkardığımız düşleri satmalıyız

. . .

Müziğin kuytu yerinde unutulan kimliklerle
Başlayıp bir dizeye bitirmeliyiz yoksul demi
Uyluk kemiğine yağmur yağar ilk düşüncenin

ve çünkü / bildirmiştir kuşlara ölümü ve dünyanın
Bir yol haritasının orta yerinden yırtılışı olduğunu
Uykusuz ve günahsız insan refleksinin çağlayanı

. .

Maksatlar kaybolurken bir bir kalabalık sisinde
Tortuları şekillenir aşkın bir kurşunluk canıyla
Vurulması olası unutkanlık sürgününde yüreği

ve asla / harflerin kurtaramadığı boşlukta söz
Vermemeli . . .

. . .

Kurtulmanın vakti geçiyor sessizlikten
Ne çok sıra varmış soyunmak isteyen ne çokmuş



Emre Gürkan Kanmaz
KARŞIN / Sayı 16 / Kasım - Aralık 2009



* Eski Türkçede 'Gayrı' anlamına gelmekte
** Fotoğraf : Arnoldas Jurgaitis

Hiç yorum yok: