11 Ağustos 2009 Salı

Kafsiel için mektup benzeri


Senden korkmuyorum . Sadece ürküyorum . Yolda giderken
Bana kızarsın , olur böyle şeyler . Ben nasıl bilmiyorum yolu
Orası ayrı . Bir de tanrı . . . Elinde çiçeklerle mi
Karşılar beni ?
Anlatması güç , zariflik kediden başladı , ilk önce damıtılan buydu sesimde
Buyur ettim , konuştuk , seviştik kediyle yumak yumaktık
Ben çok zevk alıyordum
Kedi miyavlamasında boğulacaktı ve sütünü dökmüştüm
B i r a p a r t m a n d o l u s u g ö l g e y e
Tabi sen bunları bilmiyorsun . Kedinin içinde
Söz .................................................................................................................................................... ve çok bahsetmemeli bundan
Geleceğin zaman
Umarım hazırlıklı olurum sayın abim . Abdestim yoksa haber et tazeleyeyim
Ve o son akşamı , ceketime ilikli kuşları
Temizleyeyim olmaz mı ?
Hayat bacak bacak üstüne attığında doğmuşum
Nerden bilecektim seçtiğim rolün altında kalacağımı
Neden silindi levham anlamış değilim
Hitler ben olsaydım yemin ederim söylemezdim
Bu k a ç ı k astarsızı kim dinler hem ?

Seni merak ediyorum . Sadece ürküyorum
Yolda giderken acıkırsam köşede duracağız ona göre
Ben çok yemek yerim , hatta en sevdiğim yemeğin adı açlıktır .

. . .

Burda yazılanlar
Aslında mektubu oluşturacaktı sana . Ama
Aklıma başka birşey gelmiyor affet .
Yarın erken kalkıp banyo edeceğim . Çok da yorgunum anlarsın . Ruhumun kemikleri cılız
Unutmadan söyleyeyim arkadaş . Korkmak ile ürkmek aynı şey
d e ğ i l d i r !


Gözlerinden öperim .


Ocak 2009
Emre Gürkan Kanmaz

Hiç yorum yok: